yedi kapılı kırk oda

• kırk oda ve üç aynalı kırk oda'dan sonraki derin ve katmanlı murathan mungan hikaye kitaplarının 3. halkası.
• dumrul ile azrail'in içinde yer alacağı murathan mungan kitabı.
• elli parça 'da birkaç parçasıyla tanışma şansımızın olduğu proje.
• elli parça'daki parçaları kan kalesi ve hamlet ile hitler'dir.
• nihayet pek yakında, yani yaşamakta olduğumuz sonbahar 2007'de çıkacağı ilan edilen kitap.
• murathan mungan'ın 1985-2007 yılları arasında kaleme aldığı 7 hikayesinden oluşan ve metis yayınları tarafından yayınlanan son kitabı.
• bitmemesi için çok direndim ama bitti.
  
  murathan mungan'ın kitapları hep bir kaç anahtarla girilen, içiçe kapılardan oluşan evlerdir. (kulelerdir, saraylardır, şehirlerdir, mardin'dir? ) bu da öyleydi.
  
  okuduklarımı sindirmeden murathan mungan'la ilgili başlıklara yazmam aslında. onun kelimelerinden sonra yazmak, sadece harfleri yanyana dizmektir. biraz bekletmek, yerleşmesine zaman tanımak gerekir. ama bu sefer yazmak istedim.
  
  ne çok zaman tanımı var bu kitapta. borcum olsun sözlüğe, okuduklarım olgunlaştığında yazayım.
• yeni bir (bkz: murathan mungan) kitabı. girişten minik bir alıntı elbette:
  "kuzey ışığı altındaydı yeryüzü. bu ışığı her zaman sevmişti. yeryüzündeki nesnelerin, varlıklarıyla görünüşleri arasına uzaklık katan süzülmüş bir ışıktı bu. yana yatmış otlar,rüzgarın sırtlarını kaşımasından hoşnut mırıldanıyorlardı. rüzgarın sertleştirdiği yamaçlardaysa bu mırıltılar ıslığa dönüşüyordu. doğanın her zaman şaşırtıcı ve yeni olduğunu düşündü. yeryüzünde körlük yaratmayan birkaç şeyden biriydi doğa;hiçbir gözü alıştırmıyordu kendine."
• dili biraz ağır olsa da okunması gereken murathan mungan eseri.
• murathan mungan'ın üç aynalı kırk oda'sındaki aynalı pastane'sinden sonra okuduğum onca kitabında bulmayı umduğum benzer tada bunca zaman sonra en çok yaklaşan kitabı. yine bir şeyler eksik belki ama olsun, o buruk lezzet damağına damağına, dimağına dimağına işliyor insanın.
  
  bir de kitabın içinde kahramanlarla al takke ver külah cebelleşip dururken ikide bir yazarın "ben de buradayım" diye ortaya çıkıvermesi büyüyü bozuyor bir yandan, bir yandan değişik bir tat veriyor.
  
  fazla kana bulanmış bir kitap ama
  kan tadı rahatsız ediyor.